Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

“İki tokat var, bir de... Ezip yıkan beni...”

Vedat Türkali'nin "Bir gün Tek Başına" romanında, Kenan’ın “banyosu” ve yediği "iki tokat " eserin ana metaforlarından... Romanı okurken kitapta altını çizdiğim yerlere ve eğri büğrü çoğu tek kelimelik notlarıma baktım: Kenan, Günsel, Nermin, Baba, Zeynep… hepsi ordaydı…  İlk okuduğumda, Kenan’ı şimdiki gibi görmediğimi itiraf etmeliyim, belki de o zamanlar Kenan’ın yaşıtı olmadığımdan… Kenan “iki tokat” yedikten sonra, her şeyden el ayak çekip, yıllarca kendi içinde dondurduğu “geçmiş zamanı” bir gün tek başına onu banyo küvetinde bulur. “Öyküyü bilmeyen mi kalmıştı?.. Herkes bir şey ekleyecekti gönlünce!” “Bir Gün Tek Başına”dan aşağıdaki “iki tokat”lı bölümleri, Vedat Türkali’ye saygı niyetine alıntıladım…                                                * “Ne yapalım Nerminciğim? Sen de kırgın ol biraz. Ben nasıl kırgınım biliyor musun? Her şeye, herkese, başta kendime. Ne suçun var senin? Bende iş yokmuş. İki tokat lıkmış demek bütün direncim, inancım.