Yazar/metin merkezli Batı tiyatrosunun Kürt
dilindeki ilk örneği, 1919’da Evdirehîm Rehmî Hekarî’yle başlaması, teatral
formların Kürtlerde daha öncesinde olmadığı anlamına gelmemelidir. Popüler ve
kitlesel bir sanat olan tiyatro tarihsel olarak her dönemde farklı biçimlerde
icra edilmiştir. Genel anlamda tiyatro sanatı; kukla, gölge oyunu, köy seyirlik
oyunları, çîrokbêj (bir nevi meddah) geniş bir alanda teatral formalara
sahiptir. Bu formlar, yakın kültürler ve komşu milletler arasında benzerlikler
gösterebildiği gibi veya hepten özgün bir biçim olarak da var olabiliyor. Kürt
tiyatrosunda: Taziye, “Sîtav” (Gölge Oyunu) ile “Bûkella” (Kukla), “Mîr Mîran”
(Sahte Emir), “Kosegelî-Gaxan”, “Bûka Baranê” (Bolluk-Bereket Oyun
Ritüellerinden), “Sersal” (Yeni Yıl), “Newroz” oyun ve temsilleri... Bunun yanı
sıra Kürt tiyatrosuna özgü teatral anlatı biçimleri arasında sayılabilecek
“dengbêjî” ile “çîrokbêjî” gibi ulusal formlara da sahiptir.
Kürt tiyatrosunun geçmişine ve bugününe baktığımızda
ilk dikkati çekenin Kürtlerin kimlik mücadelesi olduğu rahatlıkla görülecektir.
Kürtlerin 20. yüzyıldaki siyasi tarihi, Kürt tiyatrosunun da esas
belirleyenidir. Bu yüzden Kürt tiyatrosunun varlığı, Kürtlerin politik olarak
güçlendiği zamanlarda gelişme göstermiştir. Bu nedenle Kürt tiyatrosunun
gelişim evreleri, Kürt siyasal mücadelesiyle paralel bir seyir izlemiştir.
Kürt tiyatrosunun mecrası oldukça geniş bir
coğrafyaya; Irak, İran, Suriye, Ermenistan, Gürcistan ve Türkiye (ve sonradan
kısmen Avrupa) gibi farklı ülkelere yayılmıştır. Bir araya getirilmesi oldukça
zor bir saha söz konusudur. Kürdistan’ın her bir parçasının ayrı bir siyasal
süreç yaşaması, dönemsel olarak farklı tiyatro tecrübelerini de beraberinde
getirmiştir. Kürdistan tarihinin paralelinde, Kürt tiyatrosunun arka planı daha
anlaşılır olacaktır.
Kürdistan’da “batılı” tiyatronun ilk etkinliklerinin
Süleymaniye’de başlamasının nedenleri arasında;
diğer Kürt şehirlerine nazaran Süleymaniye’nin tarihsel, sosyal ve
kültürel olarak dönemin canlı bir merkez olmasıydı. 20. yüzyılın başında
Süleymaniye şehri, Güney Kürdistan’daki en ulusalcı yer olmasıydı.
Lozan Antlaşması’ndan sonra birçok Kürt seçkini,
İstanbul’dan çıkmak zorunda kaldı ve Güney Kürdistan’a döndü. Özellikle
Süleymaniye’ye dönen bu entelektüellerden; Pîremêrd (1867-1950), Evdirehman
Begî Baban (1885-1967), Refîq Hilmî (1898-1960), Emîn Zekî Beg (1880-1948)
öncülüğünde Kürdistan’da eğitim ve okuryazarlığın teşvik edilmesi için bir
topluluk kuruldu. Süleymaniye’de 1926’da kurulan Komeley Zanistî Kurdan (Kürt
Bilim Topluluğu) sadece kamusal eğitimde değil sanat ve edebiyatın da teşvik
edilmesinde çok önemli bir öncü rol oynadı.[1]
Komeley Zanistî; gazete, çeviriler ve ders kitabı
basımı, okul ve kütüphaneler kurması, öğrencileri eğitimlerini tamamlamaları
için gelişmiş ülkelere gönderilmesi ve insanların seminer ve dersler
aracılığıyla aydınlatarak Kürdistan’daki okuryazarlık ve eğitimi desteklemek
için kuruldu. Genel olarak halk tarafından da desteklenen Zanistî’de kentin
yazarları, şairleri ve entelektüelleri görev aldı.[2]
Zanistî’nin entelektüel hareketine başlama yolu
tiyatroydu. Bunun sebebi sadece tiyatronun kendisi değil daha çok Zanistî okuluna
bağış toplamaktı. Zanistî’nin öğretmenleri olan bu oyuncular; Mehmûd Cewdet,
Mistefa Saîb, Salih Qeftan ve Fuad Reşîd’in de içinde bulunduğu bu
öğretmenlerin çabaları sayesinde Kürdistan’da tiyatro hareketi başladı.
Fuad Reşîd, George Abyad’ın “Bilgi ve Cehalet” (Îlm
û Cehl) oyunu 1926’da sahneledi. Aynı yıl, bir sonraki gösterim için “Îlm û
Cehl” Şêx Mehmûd Berzencî’nin konağında, Reşîd’in öğrencileri tarafından üç gün
boyunca sergilendi. Oyun biletleri; üç, beş ve on rupilik farklı değerlerdeydi
ve sadece şehrin önde gelenleri tarafından alınırdı. Hesen Tenya’ya göre bu
izleyiciler oyunu görmekten ziyade, buluşmak için bir fırsat olduğu için
gelirdi.[3]
Georger
Abyad’ın “Neron” oyunu Fuad Reşîd tarafından uyarlanarak 1926’da Süleymaniye’de
oynanır. Pîremêrd’in Jiyan gazetesinde oyun hakkında bilgi verir: Romalı
imparatorun tiranlığını ve daha sonra “ulusunu özgürleştiren Romalı
yurtseverler” tarafından düşürülmesini anlatır.[4] Bu
oyunun sahnelenmesinden elde edilen gelir kız ve oğlan çocuklarının okulları
arasında paylaştırılır. Bu oyun, dönemin entelektüelleri tarafından iyi
karşılandı. Pîremêrd Jiyan gazetesinde “Bu sanat ulusun ahlakında, ülkenin
geleneklerinde ve bireylerin zihinlerinde büyük etkiler bırakıyor… Tiyatro,
despotluk ve diktatörlük virüsünü taşıyanlara ahlaki bir ders veriyor ve
tarihin bir hatırlatıcısı olarak işlev görüyor” diye yazmıştır.[5] Bu
aynı zamanda Güney Kürdistan’da basılan ilk tiyatro eleştirisi olmuştur.
Süleymaniye’de kız çocukları için ilkokul 1926’da
açıldı. Bu açılış ulusun ilerlemesinde büyük bir adım olarak görüldü. Zanistî
Erkek Okulu’nu kuran ve yöneten Pîremêrd Süleymaniye’de ilk Kız Okulu’nun
açılmasında öncü bir rol oynadı. Yazı ve şiirlerinde sadece kadınlar için
eğitimi savunmakla kalmadı; aynı zamanda zorla ve ayarlanmış evlilikleri de
eleştirdi. “Eğer kadınlar erkeğe eşit sayılırsa ve kadınlar da eğitimleri için
sıkı çalışırlarsa erkeklerden geri kalmayacaklarını yıllardır söylüyoruz…”
Sağlıklı bir evlilik için, kızların kiminle evleneceklerini seçebilmeleri gerekir.
“Kızlarını evliliğe zorlayan babaları” taşlamayı önerecek kadar ileri gitti.
Eğer kadın kocasını seçmekte özgür olursa, erkekler için uygulaması çok kolay
olan boşanmakla uğraşmak zorunda kalmazdık.”[6]
Süleymaniye’de kız okulunun açılmasından dört
yıl sonra 1930’da öğretmenlerden Gozîde Xanim Yamulkî ve Fatima Mehyeddîn diğer
okuldan ve “Neron” temsilinden etkilenerek kendi öğrencilerinin oynamaları için
bir oyun yazdılar. Onlar da Kürt şair Şêx Nurî Şêx Salih’ten (1896-1958) oyunu
manzum biçiminde yazmasını istediler. Adı “Dayîk” (Ana) olan bu oyunda,
kadınların okuma yazma bilmeyişinden ve eğitimlerindeki eksikliklerden
kaynaklanan yanlış inanış ve alışkanlıkları eleştirdi. Bu oyun Gozîde Xanim’ın
öğrencileriyle birlikte okulda üç gün sergilendi. Diğer oyun “İnsan Ektiğini
Biçer” ise, birkaç yıl önce “Bilgi ve Cehalet” oyununun oğlan çocukları için
yaptığı gibi kızlar için eğitimin önemini vurguluyordu.
1930’lar boyunca düzenli aralıklarla, Kürt Bilim
Topluluğu Kürt okullarını desteklemek için oyunlar sergiledi. Topluluk
tarafından sergilenen oyunlar arasında Ebûbekir Hewrî’nin (1915-1978) yazdığı
“Aşk ve Sadakat” (1933) ile “Cesur Komutan” (1935) adlı oyunları vardır. İlki
Kürt gençlerine aşkta sadakat erdemini ve “fakir ülkelerini yüceltmekte”[7]
ailenin önemini anlatmak için yazılmıştı. Diğeri ise Jiyan’da zamanı gelince
ülkeleri için kendilerini memnuniyetle feda edecek Kürt gençlerinin
zihinlerinde ve kalplerinde cesaret, yiğitlik gibi özellikleri beslediği için
övgü almıştı.[8]
Bu sözler Kürdistan’da ilk tiyatro eleştirmeni olan Pîremêrd tarafından
yazılmıştır.
Güney
Kürdistanda İlk Kürtçe Piyes: Mem û Zîn
1935’te sahlenen “Mem û Zîn” oyunu Kürdistan’da ilk
tiyatro savunucusu ve eleştirmeni olarak bilinen Pîremêrd tarafından 1932’de
yazılmıştır. Pîremêrd’in yazdığı diğer oyunlar:“Mahmûd Axay Şîwekel”(1936) ,
“Şerîf Hemewend” (1937).
Güney Kürdistan’da Kürt kültür ve sanatında Pîremêrd’in
rolü çok belirgindir, özellikle
tiyatronun gelişmesi için Süleymaniye’de Kürt tiyatrosunun yaygınlaşmasında
öncülük etmiştir. Güney Kürdistan’da Kürtçe basın-yayın kurumsallaşmasında
olduğu gibi, tiyatronun halk tarafından benimsenmesi için Jiyan gazetesinde
yazar, provalara katılır ve oyuncuları cesaretlendirmiştir.
Pîremêrd, Mem
û Zîn piyesini ilk sahnesini1932’de Jiyan gazetesinde tefrika etmeye başlar, bu
piyesi kitap olarak 1934’te yayınlar.
Mem û Zîn oyunu Kürt Bilim Topluluğu oyuncuları tarafından 1935’te
sahnelenir. Pîremêrd bu oyunu Kürdistan’da tiyatronun ilk ciddi anı olarak
değerlendirir.[10]
Pîremêrd piyesini Ehmedê Xanî’nin “Mem û Zîn”
mesnevisinden hareketle özgün bir uyarlamayla yeniden kurgular. Benzerliklerin
yanında bu piyeste; olay, yer, zaman ve kişiler (farklı oyun kişileri de söz
konusudur) yeni bir zeminde işlenir. Pîremêrd’in bu piyesinde dönemin Kürt
ulusal değerlerini Mem ile Zîn’in sevdasının odağına yerleştirir. Oyunun
temsili, Süleymaniye’de Zanîstî oyuncuları tarafından 1935 yılının ramazan
bayramı boyunca dört gün sahnelenir.
Pîremêrd’in “Mem û Zîn” oyunu, belediye tarafından
topluluğun 115 rupilik bütçesini kestiği ve topluluk yönetmenlerinin okulu
desteklemek için acilen paraya ihtiyaç duydukları bir dönemde yazar. Pîremêrd’in
oyunu okula bağış toplamak için sahnelener. Gösterimin geliri daha sonra Jiyan
gazetesinde “Millete Karşı Sorumluyuz” başlığıyla yayınlanır. Pîremêrd’in
yazdığı oyunun sahnelenmesinden önce, “Bu gösterime katılma davetini her kim
reddederse ulusal bağlılıktan yoksundur”[11]
ifadesiyle yazar.
Pîremêrd’e göre aynı dönemlerde Kürt şehirlerinde
sahnelenen Arap tiyatro oyunları için şöyle yazar: “Hikâyeleri bu toprakların
öyküsü olmadığı ve herkes onların dilini konuşmadığı için; Kürt halkı, gençleri
Mem û Zîn’i ve diğer Kürt oyunlarını sahneleyene kadar tiyatroya tutkuyla
bakmadı.”[12]
Pîremerd’in “Mem û Zîn” piyesi, Memê Mala Henê
tarafından esas metniyle birlikte Soranî-Kurmancî olarak hazırlandı ve Peywend
yayınlarından çıkmasıyla Kürt tiyatrosunun başat eserlerinden biri daha gün
yüzüne çıktı. Bu eserde Pîremêrd’in yaşamı, eserleri, Mem û Zîn tiyatrosu ve
dönemi hakkında ayrıntılı bilgiler de yer almaktadır.
Çetoyê
Zêdo
[1] Pîrbal, F. (2001). Mêjûy Şano Le Edebiyatî
Kurdî, (Kürt Edebiyatında Tiyatro Tarihi) Hewlêr, Aras, s. 31.
[2] Raşîdîrostamî, M. (2015) “Destpêka Şanoyê li
Başûrê Kurdistanê”(Güney Kürdistan’da Kürt Tiyatrosunun Başlangıcı), Zarema,
2.sayı, s.132
[3] Tenya, H. (1985). Şano û Şanoy
Kurdewarî (Tiyatro ve Kürt Tiyatrosu). Bağdat, Afaq, s. 53
[4]
Berzencî, Y. (2007). Şanoy Kurdî (Kürt Tiyatrosu). Süleymaniye, Govarî Şano, s.
50.
[5]
Berzencî, Y. (2007). Şanoy Kurdî (Kürt Tiyatrosu). Süleymaniye, Govarî Şano, s.
18-19
[6]
Raşîdîrostamî, M.(2015) “Destpêka Şanoyê li Başûrê Kurdistanê”(Güney Kürdistan’da
Kürt Tiyatrosunun Başlangıcı), Zarema s.135
[7] Berzencî, Y. (2007). Şanoy Kurdî
(Kürt Tiyatrosu). Süleymaniye, Govarî Şano, s. 32.
[8] A.g.e., s. 40.
[9] A.g.e., s. 50.
[10] A.g.e.,
s. 50.
[11] A.g.e.,,
s. 41.
Yorumlar
Yorum Gönder